Denizler Malatya'da anıldı: "İşçi, gençlik el ele, genel greve"
Emek Gençliği ve SOL Genç; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişinin 53.yılında, Emeksiz Alt Kavşağı'nda bir basın açıklaması düzenledi.

Fotoğraf: Evrensel
Malatya – Emek Gençliği ve SOL Genç; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişinin 53.yılında, Emeksiz Alt Kavşağı'nda bir basın açıklaması düzenledi.
“İşçi, gençlik el ele, genel greve”
Açıklamayı Emek Gençliği adına okuyan Ali Hasöz, 1960'lı yılların toplumsal hareketler açısından dünya genelinde sıçrayış yaşadığı bir dönem olduğunu söyledi. Türkiye'de de bunun yansımalarının görüldüğünü söyleyen Hasöz, “İşçi ve köylü hareketleriyle yükselen toplumsal hareketler üniversiteli gençliğin mücadelesiyle birleşmiş; 'İşçi-gençlik el ele, genel greve' sloganında hayat bulmuştu. ’68 hareketi gençliği; bir yandan demokratik ve özerk bir üniversite talebi için mitingler, boykotlar ve üniversite işgalleri örgütlerken; bir yandan da kurtuluşun öğrenci gençliğin tek başına mücadelesiyle değil, işçi sınıfıyla birleşik mücadelede olduğunu görmüştü' dedi.
“19 Mart, uzun süredir birikmiş bir öfkenin fitilini ateşledi”
Bugün Türkiye gençliğinin, tek adam yönetiminin her alana sirayet eden baskıcı politikalarıyla kuşatma altında olduğunu söyleyen Hasöz, “19 Mart'ta Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilip gözaltına alınması ve ardından tutuklanması, uzun süredir birikmiş bir öfkenin fitilini ateşledi. Üniversite gençliğinin barikatları yıkıp geçmesi ve ders boykotlarını örgütlemesi, Saraçhane’de başlayan ve bütün ülkeye yayılan eylemlerin yüz binleri aşarak kitleselleşmesi, baskı ve saldırılara karşı bir haykırışın ifadesi oldu” dedi. Hasöz, proje okullarında öğretmenlerinin haksız yere sürgün edilme kararına karşılık liselilerin, laik, bilimsel, demokratik bir eğitim ve özgür liseler için ses çıkardığına değindi.
“İçeride faşizmin kurumsallaştığı, dışarıda emperyalist çıkarların peşinden gidildiği bir dönem”
Günümüzde emperyalist blokların giderek güç kazandığını; Filistin, Ukrayna ve özellikle Suriye gibi bölgelerde savaşlar yaygınlaştığını; silahlanma yarışının hızlandığını vurgulayan Hasöz, “Türkiye de bu tablodan bağımsız değil. Bir yandan Ortadoğu’daki güç mücadelesine dahil olarak emperyalist paylaşım savaşında pay kapmaya çalışıyor, diğer yandan içeride faşizmi kalıcı hale getirme çabasında. İçeride faşizmin kurumsallaştığı, dışarıda ise emperyalist çıkarların peşinden gidildiği karanlık bir dönemden geçiyoruz” dedi.
Son olarak Hasöz, “Bugün bizleri mahkum etmeye çalıştıkları karanlığa 'dur' diyor, Denizlerden, Erdallardan, Sinanlardan, Mahirlerden, Ulaşlardan aldığımız 'bağımsızlık', 'demokrasi' ve 'sosyalizm' bayrağını daha da yükseltiyoruz. Tüm bu baskılara, yasaklara, dayatmalara ve saldırılara karşı; sokaklarda, meydanlarda, kampüslerde, atölyelerde, iş yerlerinde, bulunduğumuz her alanda bu bayrağı dalgalandırıyoruz. Ve biliyoruz ki bu karanlık; gençliğin ve emekçi halkın örgütlü mücadelesiyle dağılacak” diyerek açıklamayı sonlandırdı. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et